Quantcast
Channel: KÜMES HAYVANCILIĞI arşivleri - Çiftlik Dergisi
Viewing all 1002 articles
Browse latest View live

Tanınmış Kuyumcu, İstanbul’un Organik Tavuk ve Yumurta İhtiyacının Büyük Bölümünü Karşılıyor

$
0
0

Tanınmış Kuyumcu, İstanbul’un Organik Tavuk ve Yumurta İhtiyacının Büyük Bölümünü Karşılıyor

 

 

Aydın ÖZPELİT

 

Mesleği nedeniyle Mudurnu yöresinde daha çok gelin ve damatların yakından tanıdığı kuyumcu organik  yumurta ve piliç işine de el atınca dikkatlari üzerine çekti.

 

Yıllardır Bolu’nun Mudurnu ilçesinde kuyumculuk yapan Ömer Büyükarmutçu,aynı dönemde hobi olarak başladığı tavukçuluk işine de devam ederken organik ürünlerle ilgilendi.

 

 

Bu ilgi nedeniyle hemen organik piliç ve yumurta sektörünü inceleyen ve bilgi alan Ömer Büyükarmutçu 3 yıldır kendi yöresinde çalışmalarını sürdürüyor.

 

Ürettiği organik yumurta ve piliçleri Mudurnu dışında da pazarlama çalışmalarını sürdüren Ömer Büyükarmutçu İstanbul piyasasının büyük bölümünü ele geçirdi bile.

 

Ömer Büyükarmutçu, İstanbul da 4. sü düzenlenen Doğal ve Organik ürünler Fuarına katılarak daha geniş çevreye hitap etmek, sektörde tanınmışlığı artırmak ve yeni pazarlar bulmak için görüşme ortamları yakalamak olduğunu belirtti.

 

Ömer BÜYÜKARMUTÇU, Organik Yumurta ve Tavuk üretimini sertifikalı ve denetim altında yaptıklarını belirterek, “Tavuklarımız stressiz ortamlarda gezinti alanlarında rahat bir şekilde hareket ettiklerinden ve özel kendilerinin hayvansal atıklar kullanmadan ürettikleri yemleri kullandığından dolayı, tüketicilerden tebrik alıyoruz”dedi.

 

Fuar da Tüketicinin ilgisinden memnunuz

 

Büyükarmutçu, Fuar ın ilk günü olmasına rağmen ilginin gayet kendilerini memnun ettiğini belirterek, İstanbul Bölgesindeki Zincir Mağazalarda Organik Raflardaki ürünlerimizin sayesinde Tüketici bizi tanımaya başlamış, bu ise bizi çok memnun ediyor dedi.

 

iSTANBUL ‘A MUDURNU ORGANİK YUMURTA YI SEVDİRECEĞİZ

 

Başta İstanbul Olmak üzere, Organik üretilen Yumurtaları tüketicinin beğenisine sunduk ve olumlu sonuçlar aldık. İstanbul Mudurnu adını ve kalitesini Yumurta ve Organik Piliç etinde de hissedecek dedi.


Tavukçuluk Sektörünün Duayeni Hacı Yusuf”Allah İki Vefalı Aslanımı Korusun”

$
0
0

Türkiye’de ve Bolu’da entegre tavukçuluğu 70′li yıllarda ilk başlatan kişi olarak tavukçuluk endüstrisinin literatürüne geçen Hacı Yusuf Yar Abant TV’ye verdiği mülakatta kendisi ile ilgilenen kişilerin isimlerini verdi. “Benim yaşantım da, karşılaştığım güçlüklerde devamlı olarak benim yanımda olan iki aslan var, bunlar vefalı dostlarım Ali Ericek ve Zuhal Daştan’dır” dedi.

 

Geçtiğimiz günlerde Abant TV ile bir görüşme gerçekleştiren Bolu’da Tavukçuluğun Babası olarak kabul edilen Hacı Yusuf Yar yine ilginç sözlere imzasını attı. 1970′li yıllarda sahibi olduğu yem fabrikası ile etlik piliç yetiştiriciliğine yönelen Yusuf Yar, Yığılca, Akçakoca, Göynük ve Mudurnu’da küçük üretici olan köylülerle birlikte 1000-1500 civciv kapasiteli kümeslerde piliç üretimini başlattı.

 

Giderek yaygınlaşan model ORKÖY kredileri ile de desteklenmeye başlanınca giderek büyüdü. “Entegre Tavukçuluk Modeli” giderek ilçe köylülerinin başlıca geçim kaynağı haline geldi. Ancak gelişmekte olan Türkiye ekonomisinde yaşanan krizler, enflasyonist dönemler, döviz yokluğundan ithalatta yaşanan sıkıntılar, 1981 yılında Türkiye’de yaşanan banker skandalı neticesi devletin ve özel sektörün kredi musluklarını kapatması Hacı Yusuf Yar’ı da ekonomik krize soktu.

 

Ekonomik krize dayanabilme olanakları varken, sisteme sinirlenerek ülkeyi terk eden Hacı Yusuf Yar uzun süre Mekke ve Medine’de yaşadı.

 

Eşinin rahatsızlığı nedeni ile Bolu’ya geri dönen Yar şirketlerinin ve mal varlıklarının alacaklılar tarafından tarumar edildiğini görünce köşesine çekildi.

 

Bütün mal varlığını kaybeden hayata küsen Yusuf Yar, şimdi 80 yaşında ve kiralık bir evde yaşıyor. Sadece emekli maaşı olan Hacı Yusuf Yar şu an ameliyatlarla ve hastalıklarla boğuşuyor.

 

Hacı Yusuf Yar mülakatta kendisinin sürekli yanında olan ve her konuda yardımcı olan kişileri de açıkladı “Benim iki aslanım var” diyen, Yar “Bana yıllardır maddi manevi destek olan Erpiliç’in sahibi Ali Ericek ve Mudurnu Tavukçuluk A.Ş.’nin Başkanı Zuhal Daştan’dır. Kendilerine çok teşekkür ediyorum, Allah işlerini daim etsin, Allah onlara muvaffakiyetler versin” dedi.(bolugündem)

 

Şeker Piliç, Hisse Satışı İçin Masada

$
0
0

Şeker Piliç hisse satışı için Torunlar Gıda ile masaya oturdu. Açıklama Kamu Aydınlatma Platformu’na yapıldı.

 

KAP’a yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Şirketimiz çoğunluk hissedarları Sn.Ali BOR ve Sn.Osman BOR ile potansiyel yatırımcı Torunlar Gıda San. ve Tic. A.Ş. arasında, şirketimiz hisselerinin satışı ile ilgili olarak, bağlayıcı olmayan görüşmelere başlanmıştır. Bu görüşmelerin sonucu olan somut gelişmeler daha sonra kamuya, usulüne uygun olarak açıklanacaktır.”

 

İLK GÖRÜŞME  CUMARTESİ GÜNÜ

 

Şeker Piliç Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Bor, yaptığı açıklamada, Torunlar Gıda ile görüşmelere cumartesi günü başlayacaklarını söyledi. Bor, satılacak hisse oranı konusunda şimdilik netleşen bir durumun olmadığını, ancak kendilerine ait bir payın olacağını söyledi. Bor ayrıca, Torunlar Gıda ile uzun yıllar öncesine dayanan büyük çaplı bir ticaretlerinin olduğunu kaydetti.

 

Osman Bor, şirketlerinin, beyaz et sektörünün en büyük ilk 10 firması arasında yer aldığını söyledi.

 

DEĞERİ 93 MİLYON TL

 

Şirketin piyasa değeri 93 milyon TL seviyesinde. KAP’a yapılan açıklamadan sonra borsada yukarı yönlü sert hareket segileyen Şeker Piliç hisseleri yüzde 11 değer kazanarak 2.11 TL’ye çıtı.

 

Şeker Piliç’in temeli 1960′da Emek Tavukçuluk adı ile atıldı. Şirket, tavuk ve yumurta üretimi yanı sıra 1990′da da yem fabrikası kurdu. Şirket,  Türkiye’nin ilk halka açık beyaz et firması olarak biliniyor. Şirketin hisse senetleri 13 yıl önce halka arzedilmişti.

 

Şeker Piliç, 2009′da önemli bir yapılanmaya gitmiş, logosunu değiştirmişti. Şirketin halka açıklık oranı ise yüzde  29,8 seviyesinde.

 

İstanbul Sanayi Odası’nın son açıkladığı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde Şeker Piliç 326 milyon lira ciro ile 241′inci sırada yer almıştı.

 

Dünden Bugüne Torunlar Gıda

 

1955

Osman Torun İstanbul’a geldi. Atıl Han’daki çay ocağına ortak oldu. 3 yıl sonra büyük oğlu Aziz Torun, 8 yaşındayken İstanbul’a yanına, yardım etmeye ve okumaya geldi.

1960

Anne Kamer Torun ile küçük oğlu Mehmet Torun’u da alıp İstanbul’a geldi. Aynı yıl içinde Mercan Yokuşu’nda ilk ortak bakkal dükkanı açıldı. İki yıl sonra Osman Torun ortağı olduğu bakkal dükkanının tamamını devraldı.

1980

80’li yıllarda Unkapanı’nda toptancılık yılları başladı. İlk inşaatçılık deneyimleri kazanıldı.

1986

Torunlar Gıda A.Ş ve Torunlar İnşaat A.Ş ticaret hayatına başladı.

1991

Tayland’dan ilk pirinç ithalatı gerçekleştirildi. Aynı yıl ilk şeker ithalatı da yapıldı.

1994

Azerbaycan, İran, Kuzey Irak, Gürcistan, Romanya ve Bulgaristan’a şeker ihracatı yapıldı. ABD’den pirinç ve kuşe kağıt ithal edildi. Yıl bitmeden Torun Kağıt Pazarlama A.Ş ticaret hayatına başladı.

1996

Çay sanayiine girildi. Torun Çay Sanayi ve Ticaret A.Ş kuruldu.

1997

Toray İnşaat kuruldu, Bursa Zafer Plaza inşaatına başlandı. Aynı yıl Ankara’daki Ankamall ve Crowne Plaza otelinin sahibi olan Yeni Gimat İşyerleri İşletmesi A.Ş.’nin hissedarı olundu.

1999

Bursa Zafer Plaza açıldı.

2000

Yeni Binyıl ‘ın başlarında Uzunköprü , Bandırma ve Mersin’de çeltik fabrikaları açıldı.

2004

Afyon Özçiçek Yağ Fabrikası kuruldu. Adana’da yağ işleme tesisleri açıldı. Kütahya Şeker Fabrikası Özelleştirme İdaresi’nden alındı. Antalya Deepo Outlet Center açıldı.

2005

Kütahya Şeker Fabrikası bünyesinde Küp Şeker Tesisi açıldı. Marmaris Netsel Marina ortaklığı başladı.

2007

Bursa Korupark Evleri’nde daire teslimatları başladı. Korupark AVM kapılarını açtı. Aynı dönemde Mall of İstanbul’un Mahmutbey’deki arsası alındı ve proje geliştime çalışmaları başladı.

2008

Bandırma Yağ Fabrikası kuruldu. Toray İnşaat’ın unvanı Torunlar GYO olarak değişti. İstanbul’da Torium AVM projesinin inşaatı başladı. Nishistanbul projesine başlandı.

2010

Torunlar GYO halka arz sürecini tamamladı. Hisselerinin satışa sunulduğu gün, 47. büyük şirket olarak işlem gördü. Torium AVM açıldı. Ali Sami Yen Stadyumu arsası üzerindeki ortaklık çerçevesinde proje geliştirme çalışmaları başladı.

2011

Mall of İstanbul residence satışları başladı. Zincirlikuyu Esentepe’de Torun Tower inşaatı başladı.

 

Şeker Piliç Satışında Hararetli Pazarlık Sürüyor

$
0
0

Şeker Piliç Satışında Son Noktaya Doğru

 

Şeker Piliç hisselerine talip olan Torunlar Gıda geçtiğimiz cuma ve cumartesi günleri ilk görüşme için Şekr Piliç ortakları ile görüşmelere başladı.

 

Bilindiği gibi bu konu ile ilgili KAP’a yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti: “Şirketimiz çoğunluk hissedarları Sn.Ali BOR ve Sn.Osman BOR ile potansiyel yatırımcı Torunlar Gıda San. ve Tic. A.Ş. arasında, şirketimiz hisselerinin satışı ile ilgili olarak, bağlayıcı olmayan görüşmelere başlanmıştır. Bu görüşmelerin sonucu olan somut gelişmeler daha sonra kamuya, usulüne uygun olarak açıklanacaktır.”

 

TORUNLARIN HEDEFİ %60

 

Şeker Piliç hisselerinin satışı ile ilgili görüşmelere başlayan Torunlar Gıda’nın hedefi %60 olarak haberlere yansıyor.Yapılan görüşmelerde bankalar ve diğer alacaklılar ile ilgili dökümanlar incelenmekte ve bunun sonunda bir karar verileceği söyleniyor.

 

SOYA ALACAKLISI

 

Uzun yıllardır Şeker Piliç’in tedarikçisi olarak çalışan Torunlar Gıda’nın büyük oranda soya alacağı olduğu ve bu yüzden alacaklarına karşılık hisse almak istediği belirtiliyor.Şeker Piliç hisselerinin %29.8 Kote yani halka açık olduğu ve Ali Bor’un %34.4,Osman Bor’un ise %34.8 oranında paylarının olduğu belirtiliyor.

 

DEĞERİ 93 MİLYON TL

 

Şirketin piyasa değeri 93 milyon TL seviyesinde. KAP’a yapılan açıklamadan sonra borsada yukarı yönlü sert hareket sergileyen Şeker Piliç hisseleri yüzde 11 değer kazanarak 2.11 TL’ye çıktı.

 

 

 

İstanbul Sanayi Odası’nın son açıkladığı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde Şeker Piliç 326 milyon lira ciro ile 241′inci sırada yer almıştı.

 

 

 

FLAŞ…Şeker Piliç’te Haciz Uygulası Başlatıldı

$
0
0

Şeker Piliç’e haciz uygulaması

 

 Şeker Piliç’te Haciz Uygulaması Başlatıldı.

 

Torunlar Gıda Alacağına Karşılık Şeker Piliç’ten Hisse Aldı

 

Türk kanatlı sektörünün köklü ve tanınmış markası Şeker Piliç Yem Sanayi ve Ticaret AŞ, borsaya yaptığı açıklamada, şirketin borçlu olduğu bazı firmalar tarafından icra işlemi başlatıldığını duyurdu.

 

Bu konuda Şeker Piliç tarafından Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, “Şirketimizin borçlu olduğu firmaların bir kısmı tarafından icra takiplerinin başlatıldığını öğrenmiş bulunmaktayız. İcra takiplerinin tutarıyla ilgili bilgi ileriki günlerde kamuyla paylaşılacaktır. Bu hacizler dolayısıyla Torunlar Gıda San. Tic. AŞ ile yapılan ortaklık görüşmeleri son bulmuştur” ifadelerine yer verildi.

 

2013 yılı başlarında Şeker Piliç firması, stratejik ortak aradığını yatırımcılarına duyurmuş ve bu konuda Üç Deniz Danışmanlığa yetki vermişti.

 

TORUNLAR GIDA ŞİRKET YERİNE ALACAĞINA KARŞILIK HİSSE ALDI

 

Bilindiği gibi bu konu ile ilgili KAP’a yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti: “Şirketimiz çoğunluk hissedarları Sn.Ali BOR ve Sn.Osman BOR ile potansiyel yatırımcı Torunlar Gıda San. ve Tic. A.Ş. arasında, şirketimiz hisselerinin satışı ile ilgili olarak, bağlayıcı olmayan görüşmelere başlanmıştır. Bu görüşmelerin sonucu olan somut gelişmeler daha sonra kamuya, usulüne uygun olarak açıklanacaktır.”

 

TORUNLARIN HEDEFİ %60 İDİ  

 

Şeker Piliç hisselerinin satışı ile ilgili görüşmelere başlayan Torunlar Gıda’nın hedefi %60 olarak haberlere yansıyordu.Yapılan görüşmelerde bankalar ve diğer alacaklılar ile ilgili dökümanlar incelendi ve bunun sonunda Torunlar Gıda Şirketi alacaklarına karşılık hisse alarak şirketi satın almaktan vazgeçti.Torunların ne kadar hisse aldığı açıklanmadı.

 

SOYA ALACAKLISI  

 

Uzun yıllardır Şeker Piliç’in tedarikçisi olarak çalışan Torunlar Gıda’nın büyük oranda soya alacağı olduğu ve bu yüzden alacaklarına karşılık hisse aldığı ve diğer alacaklılarla karşı karşıya gelmek istemediği belirtiliyor

 

.Şeker Piliç hisselerinin %29.8 Kote yani halka açık olduğu ve Ali Bor’un %34.4,Osman Bor’un ise %34.8 oranında paylarının olduğu belirtiliyor.Şirketin değerinin ise 93 milyor Türk Lirası olduğu belirtildi.

 

İstanbul Sanayi Odası’nın son açıkladığı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde Şeker Piliç 326 milyon lira ciro ile 241′inci sırada yer almıştı.

Şeker Piliç Üretimi ve Satışı Durduruyor

$
0
0

İSTANBUL – Şeker Piliç ve Yem Sanayi Ticaret AŞ, alacakları ve hesapları üzerinde ihtiyati haciz bulunması nedeniyle hammadde alım imkanı kalmadığını, üretim ve satışlarının durdurulacağını bildirdi.

 

Şirketin Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlanan açıklamasında şunlar kaydedildi: “Alacaklarımız ve banka hesaplarımız üzerinde ihtiyati haciz bulunması sebebiyle üretim için gerekli hammadde alım imkanımız kalmamıştır. Bugün itibariyle üretim ve satışlarımız devam etmektedir. Sözleşmesi iptal olan bayi ve market olmamakla birlikte, üretim için gerekli olan hammadde temin edilemeyeceği için mevcut canlı varlıklar hızlı bir şekilde elden çıkarılarak üretim ve satışımız durdurulacaktır.”

 

Şirketin dün KAP’ta yayımlanan açıklamada ihtiyati haciz sonucu finans kuruluşlarından ek kaynak bulma imkanının ortadan kalkması ve Zincir Mağazalar üzerindeki alacaklarına ihtiyati haciz konulması sonucu hammadde alım imkanı ortadan kalktığı için, canlı faaliyetler bölümünün sürdürülebilirliğinin tehlike altına girdiği belirtilmişti.

 

Açıklamada, takibin 11 adet satıcı firma tarafından yapıldığı, takibe konu tutarın ise 4 milyon 792 bin lira olduğu bildirilmişti.

 

Banvit ile ön görüşmeler başladı

 

Açıklamasının ardından önce Banvit, ardından da Şeker Piliç, ön görüşmelere başlandığı ve yapılacak görüşmelere istinaden gelişmelerin kamuya duyurulacağı açıklandı.

 

Açıklamada, şöyle denildi:

“Yukarıdaki açıklamalarımızın, Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: VIII, No:54 sayılı Tebliğinde yeralan esaslara uygun olduğunu, bu konuda/konularda tarafımıza ulaşan bilgileri tam olarak yansıttığını; bilgilerin defter, kayıt ve belgelerimize uygun olduğunu, konuyla ilgili bilgileri tam ve doğru olarak elde etmek için gerekli tüm çabaları gösterdiğimizi ve yapılan bu açıklamalardan sorumlu olduğumuzu beyan ederiz.”

 

300 MİLYON LİRALIK ALACAĞIMIZ VAR 

 

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı Dr. Sait Koca, sektörün ciddi sıkıntılar içinde olduğunu söyledi.

 

Yaşadıkları sorunların başında ciddi seviyede artan yem fiyatları olduğuna işaret eden BESDR-BİR Başkanı Koca şunları söyledi: “Yıllardır üretim yapıyoruz. Yeni yatırımlar yapmak durumundayız. Hep sıkıntılıyız. Şeker Piliç de bir yerde bu sıkıntıyı taşıyamadı. Maliyetlerdeki artışı satış fiyatlarına yansıtılamıyor.

 

Öte yandan sektörün devletten 300 milyon liralık KDV alacağı var. Şeker Piliç’in de bildiğim kadarı ile 20-30 milyon lira alacağı vardı. Sürekli büyüyen bir sektörün devlet tarafından sübvanse edilmesi gerekir. Ancak bunu ilgili makamlara anlatamıyoruz.”

 

Mısır’dan Gelen Kanatlı Ürünleri Alım Heyeti Tesisleri Gezdiler

$
0
0

Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu olarak  gerçekleştirilen Alım Heyetleri programları kapsamında Mısır  Ticaret Müşavirliği ile birlikte 22-25 Ocak 2013 tarihleri arasında Mısır’dan ülkemize  Kanatlı Ürünleri Alım Heyeti Programı başarıyla gerçekleştirildi.

 

Alım Heyeti Programı’na, daha önce sektöre ihale duyurusu yapılan  1.000 ton’luk donmuş tavuk eti ile ilgili Mısır Savunma Bakanlığı ihale sürecinin 15 Şubat 2013 tarihine kadar uzatıldığını belirterek firmalarımızdan teklifleri topladı.

 

27 Aralık 2005 tarihinde Kahire’de imzalanan  ve 30 Ocak 2007 tarih ve 26419 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak  1 Mart 2007 tarihinde yürürlüğe giren  Türkiye-Mısır Serbest Ticaret Anlaşmasında yer almayan kanatlı ürünlerinin anlaşma kapsamına dâhil edilebilmesini teminen Alım Heyeti kapsamında Ekonomi Bakanlığı yetkililerinin de katılımı sağlandı.

 

Türkiye Tavukçuluk Sektörünün üretici ve ihracatçı firmalarının ilgi gösterdiği  ikili iş görüşmelerde birçok iş bağlantısı için adımlar atıldı.

Şeker Piliç’i Bu duruma kim Düşürdü?

$
0
0

Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bor açıkladı

 

Şeker Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bor ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Bor, Şeker Piliç’in üretimi durdurma kararına götüren sürece ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada bu sürece gelişte en büyük etkenlerin ise Maliye’nin ödemediği KDV alacakları, ekstra enerji maliyetleri, finans kuruluşlarının sektöre karşı olan tutumu ve geçirdikleri yangın ve sel felaketleri olduğu belirtildi.

 

Yazılı açıklama yapan Şeker Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bor ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Bor Şeker Piliç üretimi durdurma kararına götüren sürece ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Şeker Piliç’in temellerini 1959 yılında babamız rahmetli Hüseyin BOR önderliğinde henüz 11 ve 8 yaşlarındayken attık. Bir apartman bodrumunda 250 tavukla Türkiye’nin ilk toplu özel tavukçuluğuna başladık.

 

AB’ye ihracat yapan ilk firmalardan biri olarak 2011 yılında Müslüman komşu ülkelere 14 milyon 759 bin 764 dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Anlaşmalı olarak çalıştığımız çiftliklerde bize fason üretim yapan 413 adet bölge yetiştiricisine sadece 2011 yılında 31 milyon 208 bin 533 bakım ve yetiştirme ücreti ödedik. 2011 yılında şirketimizin cirosu 339 milyon 100 bin TL olarak gerçekleşti.” denildi.

 

Açıklamada bu sürece gelişte en büyük etkenlerin ise Maliye’nin ödemediği KDV alacakları, ekstra enerji maliyetleri, finans kuruluşlarının sektöre karşı olan tutumu ve geçirdikleri yangın ve sel felaketleri olduğu belirtilerek, “Yatırımlarımız esnasında 1994 ve 2000 yıllarının başında yaşanan devalüasyon ve onu takip eden kuş gribi, hormon söylentisi, hammaddede dışa bağımlılık, 2009 yılında bölgemizde yaşanan sel felaketi, 2010 yılında ileri işlem tesisimizde yaşanan ve tesisin tamamen yanmasına sebep olan yangın, sekiz ay gibi bir süre çalışmamızı engelledi. 2011 yılı Eylül ayında meydana gelen sel felaketi de şirketimizi finansal olarak zor duruma düşürdü.

 

Bölge sektörünün bu zor durumunu dikkate alan finans sektörü, kredilerimizi kısa vadede tutmuş ve yatırımlarımızın kısa vadeli finansla yapılması zorunluluğunu getirmiştir. Kısa vadeli kredi ile yapılan bu yatırımlar işletme sermayesi yapımızda olumsuz etkiler yaratmıştır. Hiçbir devlet kuruluşuna ödenmemiş veya taksitlendirilmiş bir kuruş dahi borcumuz yoktur.

 

Buna karşın 30 Kasım 2012 tarihi itibari ile Maliye’den 21 milyon 910 bin 20,75 TL’lik Katma Değer Vergisi alacağımız vardır” denildi.

 

Şirket olarak zor günler yaşadıklarını ifade eden Şeker Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bor ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Bor şunları da söyledi: ” Şeker Piliç Ailesi’nin en önemli üyeleri olan çalışanlarımızın ve tedarikçilerimizin mağduriyetini en kısa zamanda gidermek için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bu kapsamda da kurucusu ve ortağı olmaktan gurur duyduğumuz ve her zaman gurur duyacağımız Şeker Piliç’te ortaklık ve satış sürecini başlattık. En kısa sürede bu sürecin tamamlanmasını istiyoruz. Bu zor günlerde bize destek olan çalışanlarımız ve tedarikçilerimize de binlerce kez teşekkür ediyoruz.”

 

EKONOMİK sıkıntılar nedeniyle üretimi durdurma kararı alan Şeker Piliç’in, Balıkesir’in Bandırma İlçesi’ndeki tesisleri önünde toplanan işçiler eylem yaptı.

 

Fabrika önünde toplanan 200’e yakın işçi, 4 aydan beri ücret ve mesai paralarını alamadıklarını öne sürerek fabrika yönetimi eleştirdi. Cüzdanlarını basın mensuplarına gösteren şirket çalışanları “Çocuklarımıza götürecek ekmek paramız bile yok” dedi. Şirketten alacaklarını tahsil etmek için gelen tedarikçilerin ise Şeker Piliç önündeki endişeli bekleyişi devam ediyor. Şirket yönetimi üretimin durmasıyla birlikte bir süre önce çalışanlarını ücretsiz izne çıkarmıştı.

 

Şeker Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bor ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Bor, firmayı üretimi durdurma kararına götüren sürecin, Maliye’nin ödemediği KDV alacakları, ekstra enerji maliyetleri, finans kuruluşlarının sektöre karşı olan tutumu ve geçirdikleri yangın ve sel felaketlerine bağlamıştı.

 

Beyaz et sektöründe çalışanlar ve tedarikçileri ile birlikte toplam 16 bin kişiyi ilgilendiren Şeker Piliç 53 yıl önce kuruldu. Türkiye beyaz et üretiminde ilk 10’da, İstanbul sanayi odası 2011 sıralamasında 241’inci sırada yer alan Şeker Piliç, AB ülkeleri ön ihracat numarası almış firmalardan birisi. Avrupa Birliği ihracat yapan ilk şirket olduğu öne sürülen Şeker Piliç 2012 yılında 25 milyon dolarlık ihracat yaptı.

 

 

ŞEKER PİLİÇ.Şeker Piliç A.Ş.Genel Müdürü Emre Bor işçilerin ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiğini, mesai alacaklarının ödenmesi için çalışıldığını söyledi.

 

ŞEKER PİLİÇ: İŞÇİLER ÜCRETLERİNİ ÖDENDİ

 

Şeker Piliç A.Ş. Genel Müdürü Emre Bor işçilerin ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiğini, mesai alacaklarının ödenmesi için çalışıldığını söyledi. Emre Bor’un, DHA’ya yaptığı yazılı açıklama şöyle:   “Şeker Piliç’te işçilerinin ‘dört aydan beri maaş almadıkları’ konusundaki söylem asılsızdır. Tüm personelimizin maaş ödemeleri söz konusu dönemde eksiksiz olarak yapılmıştır. Ancak çalışanlarımızın şirketimizden dört aylık mesai alacakları bulunmaktadır. Çalışanlarımıza ve kamuoyuna daha önce açıkladığımız gibi çalışanlarımızın bu mağduriyetini gidermek için büyük bir gayretle çalışmaktayız. İçinde bulunduğumuz durumun hassasiyetini de dikkate alarak ivedilikle bu habere ilişkin düzeltme yayınlamanızı rica ediyoruz.”

DHA(ESM) – Balıkesir / Bandırma

 

 

Şeker Piliç’te Umut Işığı

 

Son bir haftadır hareketli günler geçiren Şeker Piliç için kurtuluş ışığı yandı. Şirket Kamuyu Aydınlatma Platformu’na dün akşam gönderdiği açıklamada, borçları için yeniden yapılandırma başlatıldığını bildirdi. Balıkesir’in Bandırma ilçesinde merkezi bulunan ve geçtiğimiz günlerde banka hesaplarına haciz işlemi uygulanmasından dolayı hammadde alamayacağını ve bu nedenle üretimi durduracağını açıklayan Şeker Piliç’in açıklamasında, daha önce başlatılan icra takiplerine konu olan 25 firma ve iki adet banka ile yapılan görüşmeler sonrasında, 3 milyon 2 bin 896 TL’nin ödendiği, bunun yanısıra alacaklılara karşı olan vadesi geçmiş çek ve faturalardan kaynaklanan toplam 19 milyon 574 bin 820,55 TL tutarındaki borçlarının ise sağlanan protokollerle yapılandırıldığı duyuruldu.

 

Zor günler geçirirken yaklaşık 10 gün önce Torunlar Gıda ile satış için masaya oturmuş, ancak hacizler ve ödeme emirlerinin gelmesi üzerine pazarlık görüşmeleri yarıda kesilmişti.

 

Bunun üzerine üretimi durduracağını açıklayan Şeker Piliç’i almak üzere Banvit’in sürpriz bir şekilde devreye girmesi hız döndüren bir trafiği de beraberinde getirmişti.


Şeker Piliç İflas Ertelemeye Başvurdu

$
0
0

Şeker Piliç iflas ertelemeye başvurdu. Şimdilik şirket üzerindeki her türlü haciz işlemi durduruldu.

 

Merkezi Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bulunan Şeker Piliç firması tarafından Ticaret Mahkemesi sıfatıyla, Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden haciz ve tüm muhafaza, satış işlemlerinin durdurulması kararı alındı.

 

Şeker Piliç firmasından İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na yapılan açıklamada, “Türk Ticaret Kanunun 376., İcra İflas Kanunun 179. Maddeleri ve devamı gereğince iflasın ertelenmesine dayalı 04.02.2013 tarihinde Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) aldığı karara göre haciz, tüm muhafaza ve satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir” duyurusunda bulunuldu.

 

Şirket diğer bir yaptığı açıklamasında ise, “Şirketimiz aleyhine alacaklılar tarafından icra ve haciz işlemlerinin başlatılması ve şirketin banka hesaplarındaki varlıklarının bloke edilmesi sebebiyle şirketimizin hammadde temin etme olanağı kalmadığı, mevcut canlı varlıkların hızlı bir şekilde elden çıkarılarak üretim ve satış faaliyetlerinin durdurulacağı . 28.01.2013 tarihinde yaptığımız açıklama ile kamuoyuna duyurulmuştu. Mevcut durum itibariyle Şirketimizin faaliyetleri bankalara ve tedarikçilere olan borçların ödenememesi nedenleriyle önemli ölçüde durdurulmuş bulunmaktadır” dedi.

 

Şirket faaliyetleri hakkında bilgilerinde verildiği açıklamada, Kesimhane, İleri işlem, Döner, Rendering, Kuluçka tesislerinin faaliyetlerinin tamamen durdurulduğunu, Damızlık tesisinin yüzde 24 kapasite, Yem Tesisinin ise yüzde 2,5 kapasite ile faaliyetlerini sürdürdüğünü duyurdu. Yapılan açıklamada, faaliyete yeniden başlama ile ilgili çalışmaların devam ettiği de belirtildi.

 

Ocak ayının son günlerinde Şeker Piliç ile ön görüşmelere başladığını açıklayan Banvit de bu sabah itibariyle masadan kalktığını açıkladı.

 

BANVİT KAPIYI AÇIK BIRAKTI

 

Banvit bu sabah yaptığı açıklamada, Şeker Piliç’i satın almak için yaptığı görüşmeleri sona erdirdiğini açıkladı.

 

Banvit’ten Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açılan açıklamada, Şeker Piliç ile görüşmelerin gelecekte yeniden düşünülebileceğini ancak yapılan ön görüşmelerin sona erdirildiğini açıkladı.

 

 

Piliç Eti Üzerine… Prof.Dr.Hasan Rüştü Kutlu

$
0
0

Prof. Dr. Hasan Rüştü KUTLU

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ADANA

 

 

Zaman zaman “başıma gelen pişmiş tavuğun başına gelmez” deriz… Aslında piliç etinin başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmez… Bir tarafta gündemde kalmak; TV ekranlarında ve gazete köşelerinde yer almak, kısacası rating almak için piliç eti başta olmak üzere her türlü hayvansal gıdayı zehirli, kanserojen, hastalık unsuru olarak lanse eden, araştırma sahibi olmadan araştırmacı kimliğine bürünen sözde bilim insanları, diğer tarafta konuyla ilgili bilimsel görüşlere yer vermek yerine, bilimsel geçerliliği olmayan şehir efsanelerine dönüşmüş, kamuoyunda infial yaratabilecek haberleri ile kimi yazılı ve görsel basın…

 

Nihayet suçlu bulundu, ülkemizde artan kanser vakalarının en önemli sebebi piliç eti imiş! Piliç etine böyle bakılması için halkımızı şartlandıranlar acaba gerçekte piliç etinin besleyici değeri, üretim süreci, gıda kalitesi ve ülkemiz için ekonomik değeri hakkında ne biliyorlar?

 

Ülkemizdeki kanatlı eti üretiminin tamamına yakını damızlık, kuluçkahane, yem fabrikası, kesimhane ve pazarlama tesislerine sahip entegre firmalarca gerçekleştirilmektedir. Bu süreçte Tarım Bakanlığı uzmanları tarafından sürekli denetlenen tesislerde, damızlık kümeslerinden kuluçkahaneye, hammadde üreticisinden yem fabrikasına, çiftliklerden kesimhaneye, kesimhaneden marketteki buzdolabına kadar “Gıda Güvenliği” ilkelerine, bu alanlardaki uluslararası normlara uyulmaktadır. 2012 yılı itibarıyla yaklaşık 1.8 milyon ton piliç eti üretimi yapan sektör, yalnızca halkımızın sağlıklı beslenmesine değil yaptığı ihracatla ülkemiz ekonomisine ve Türkiye markasına büyük katkılar yapmaktadır. Sektörde üretim yapan kayıtlı 12 binden fazla etlik piliç üretim kümesi bulunmakta, yem hammadde üreticisi çiftçi, sektörle ilgili esnaf, yem, ilaç-aşı, ekipman, yan sanayi, nakliye, pazarlama dalları dahil yaklaşık 500 bin aileye iş ve aş sağlamaktadır. Ülkemiz tarım sektörü içinde en modern ve en güçlü alanlardan biri olan ve 2011 yılı cirosu yaklaşık 4 milyar dolar olan bu sektörün sürekli eleştiri odağı haline getirilmesi anlaşılır değildir.

 

Piliç eti üretiminde kullanılan hibrit civcivler, söylenenin aksine kesinlikle genetiği değiştirilmiş hayvanlar değildir. Yaklaşık 90-100 yıldır süren ve halen de sürmekte olan ıslah çalışmaları ve kullanma melezlemesi sonucu büyüme hızı artırılmış özel azman hayvanlardır. Tüm özellikleri ile doğaldırlar, genetik yapıları ıslah edilmiş; ancak dışarıdan bir müdahale ile gen dizileri üzerinde bir değişiklik yapılmış değildir. Sürekli devam eden ıslah çalışmalarına bağlı genetik ilerleme ve yem sektöründeki teknolojik uygulamalara bağlı yem kalitesindeki iyileşmeler sayesinde,

 

BASIN AÇIKLAMASI

 

20 sene önce 50-55 günde 1.8-2 kg canlı ağırlığa, 10 sene önce 40-45 günde 2 kg canlı ağırlığa ulaşabilen bu hayvanlar, günümüzde 35-40 gün gibi daha kısa bir sürede 2-2.5 kg canlı ağırlığa ulaşmakta ve ülkemiz hayvansal protein açığının kapatılmasında büyük pay sahibi olmaktadır. Piliç eti ucuz ancak çok kaliteli protein kaynağı olarak sofralarımızın vazgeçilmezi konumuna gelmiştir.

 

Günümüz ticari etlik piliç üretiminde kesinlikle hormon kullanılmamaktadır Ülkemizde etlik piliç üretiminin çok büyük kısmını gerçekleştiren entegre etlik piliç tesislerimiz sağlıklı üretim için biyogüvenlik uygulamalarına büyük önem vermektedir. Bu entegrelerimiz Avrupa Birliği’ne piliç eti ihracatı yapabilecek kalite düzeyine ulaşmış, ürettikleri piliç etleri, üretim ve kesim işlemleri açısından bizzat AB yetkililerince Avrupa Birliği normlarına uygun bulunmuştur. Yurtdışına piliç eti ihraç etme yanında marka olma yolunda önemli kazanımları olan ülkemiz piliç eti sektörünün ülkemiz kamuoyuna yanlış tanıtılması kimin veya kimlerin işine yaramaktadır henüz anlaşılamamıştır. .

 

Ticari bir faaliyet içinde hormon kullanımı gibi pratik ve ekonomik olmayan bir uygulamanın yapılması da zaten mantıklı değildir. Ülkemizde kullanımına izin verilen yem kaynakları, yem katkıları ve büyüme uyarıcı maddelere ilişkin yönetmelik, Avrupa Birliği’nde uygulanan yönetmeliğin aynısıdır. Etlik piliç yemlerinin hazırlanmasında Avrupa Birliği ve ülkemiz Biyogüvenlik Kurulu tarafından izin verilen genetiği değiştirilmiş kimi yem maddeleri kullanılmaktadır.

 

Bu tip yem maddelerinin kullanımı piliçlerin veya piliç etinin genetiğinin değiştirildiği anlamına gelmemektedir. Genetiği değiştirilmiş yem maddelerinin doğrudan insan gıdası olarak kullanımında farklı boyutta endişelerin olması doğaldır; ancak bu tip yem kaynakları ile beslenen hayvanlardan elde edilen gıdaların insan sağlığına zararlı olduğu konusunda hiçbir bilimsel bilgi ve bulgu yoktur.

 

Fareler üzerinde yürütülen; ancak metodolojik açıdan pek çok bilimsel hata içeren, besleme çalışmalarının kanser konusunda referans alınması konunun objektif değerlendirmeden ne kadar uzaklaştırıldığının işareti olup, rating uğruna bilimin ve pek çok etik kuralın nasıl hiçe sayıldığının da vahim göstergesidir. Bunu yapanların bir kısmının sözde bilim insanı-medya bezirganı olması daha da vahim bir göstergedir.

 

Tüketicilerimizin tüm bu spekülasyonlardan etkilenmemeleri mümkün değildir; ancak piliç eti satın alırken ambalajlı-markalı ürünleri tercih etmeleri, ambalaj üzerindeki bilgileri kontrol etmeleri, sağlıklı ürün tükettiklerinin en önemli işaretidir.

Kanatlı sektörünün Gurur Kaynağı “Mustafa Baysan”

$
0
0

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kanatlı sektörününde sağlık ürünleri şirketleri bulunan Mustafa Baysan eğitim sektörüne yaptığı hizmetlerden dolayı günün adamı oldu.

 

Yıllardır ailesi ile birlikte, doğduğu büyüdüğü yörenin eğitim alanına büyük maddi ve manevi yardım yapan Mustafa Baysan manevi borcunu bu yolla ödemeyi kendine şiar edindi.

 

Doğduğu yörede çobanlıktan sonra küçük yaşlardan itibaren çalışma hayatında boy gösteren Mustafa Baysan yıllarca veteriner ilaç tanıtım görevlisi olarak görev yaptı.Daha sonra arkadaşları ile birlikte kendi şirketini kuran Baysan İstanbul Ecza Deposu’nu çalışma hayatına sokarak kardeşleri ile birlikte yurt genelinde temsilcilik ve büro açarak çalışmalarını sürdürüyor.Veteriner İlaç sanayiinin dev şirketlerinden VİMAR’ı da sektöre kazandıran  Mustafa Baysan kanatlı sektörünün duayenleri arasında yerini aldı.

 

 

 

 

 

Mustafa Baysan ile ilgili bir haber yapan Habertürk Gazetesi ünlü işadamının çeşitli yönlerini ele alarak kendini tanıttı.

 

HaberTürk Gazetesi’nin haberinde şu bilgiler yer aldı;

O sadece bir vatandaş

Bu adamı tüm ülke tanımalı, yaptığını da herkes duymalı…

MERSİNLİ işadamı Mustafa Baysan, Gülnar Meslek Yüksekokulu ve öğrenci yurdunun tadilatı için Mersin Üniversitesi’ne (MEÜ) 1 milyon lira bağışta bulundu.   ÇOK ZENGİN DEĞİLİM’

Mustafa Baysan ise çok zengin olmamasına rağmen elinde olan mal varlığını bağışlamaktan büyük keyif aldığını kaydederek şunları söyledi: “Çobanlıktan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği üyeliğine kadar yükseldim. Ama her şey bomboş. Bir tek şey var. Topluma ve millete hizmet etmek kadar ulvi bir duygu yok. Ben uzun süredir Gülnar’a eğitim konusunda yardım yapıyorum. İstanbul’un yanı sıra Gülnar’ın her okulunda Mustafa Baysan bir şekilde vardır. Bunu ben şöhret için yapmıyorum. Ben kendimi Gülnar’ı ve Mersin’e borçlu hissediyorum. Ben yatağa yattığım zaman acaba topluma ne yapabilirim diye hep düşünüyorum. Bu gibi yardımların yanında çalışanlarımın da refah içinde yaşaması için gereken her türlü olağanı sunuyorum. İşadamları olarak Mersin’e ve ülkemize bir şeyler yapmamız gerekiyor. Yüzlerce insan okuttum ama bunun çok fazla faydalı olmadığını, hep toplumun geneline daha fazla nasıl hizmet ederim diye düşünüyorum. Meslek Yükseokulu’nu bir an önce restore edip akşam yatağa yattığımız zaman topluma, yöremize, vatanımıza hizmet etme duygusunu ile rahat bir şekilde uyumak istiyorum.”  

 

TADİLAT YAPILACAK  

 

 Mersin Üniversitesi’nde düzenlenen törene Rektör Prof. Dr. Suha Aydın, Gülnar Kaymakamı Tekin Dündar, Gülnar Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Recep Özen, İstanbul Ecza Deposu A.Ş.’nin sahibi Mustafa Baysan katıldı.

 

Törende konuşan Rektör Aydın, Mersinlilerin MEÜ’yü sahiplenmediğini söyledi. Rektör Prof. Dr. Aydın, “Gülnar Kaymakamımız Tekin Dündar’ın aracılığıyla Mustafa bey karşımıza çıkarak, 1 milyon TL’lik yardım yaptı. Bundan önce yardımseverlerimiz bize yardım yapmıştı, ama bu biraz daha farklı bir yardım oldu. Bu parayla Gülnar’daki okulumuzu ve ona bağlı bir olan yurdu tadilattan geçireceğiz. Özellikle eski olan yurdumuzu modern hale getirerek öğrencilerimize kalma olanağı sunacağız. Mustafa Bey sayesinde Gülnar’da okuyan çocuklarımız daha üst düzeyde donanımlı bir okulumuzda okuyacaklar. Oradaki çocuklarımız merkezi sınavla o okulu kazanmış, kaliteli çocuklarımız. Bu yardım Mersinlilere bir örnek olacaktır. Biz o okulumuzun ismini Gülnar Mustafa Baysan Meslek Yüksekokulu olarak değiştireceğiz” dedi.

Gülnar Kaymakamı Tekin Dündar ise Mustafa Baysan’ın 30 yıldır İstanbul’da iş dünyası içinde başarılı bir yerde olduğunu ifade etti. Dündar, “Mustafa Bey, hep Gülnarlı çocuklara yardımcı olmuştur. Bu yardım Mersinlilere örnek olsun. Mustafa Bey’e teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu.

Rektör Prof. Dr. Suha Aydın, bağışçı Mustafa Baysan ve Gülnar Kaymakamı Tekin Dündar tarafından ‘işbirliği’ protokolü imzalandı. İmzalanan protokol kapsamında 1 milyon liralık yardım 4 eşit taksit halinde MEÜ’ye aktarılacak.  

Şeker Piliç’e Devlet Sahip Çıktı

$
0
0

KDV iadesinin uygun olan miktarının iadesi ve yeni oluşumlarda destek sözü alan Şeker Piliç,yeniden üretim için umutlandı.   BALIKESİR – Şeker Piliç, olumlu gelişmelerin devam etmesiyle önümüzdeki aylar içinde tekrar üretime başlama konusunda gayretlerinin devam edeceğini bildirdi.

 

Şeker Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bor ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Bor’un imzasını taşıyan yazılı açıklamada, firmadaki son gelişmeler ile ilgili görüş ve düşüncelere yer verildi. Açıklama, şunlar kaydedildi: “Yaşadığımız zor günler nedeniyle Ankara’da yaptığımız görüşmeler neticesinde sayın devlet büyüklerimiz bizlere KDV iadesinin uygun olan miktarının ivedi olarak iadesini ve yeni oluşumlarda yanımızda ve destek olduklarını belirtmişlerdir. Bu olumlu gelişmelerden dolayı, tüm devlet büyüklerimize özellikle Maliye Bakanımız sayın Mehmet Şimşek, AK Parti Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı sayın Edip Uğur ve sayın Mehmet Cemal Öztaylan beye teşekkürlerimizi sunarız. Bu olumlu gelişmelerin devam etmesiyle birlikte önümüzdeki aylar içerisinde tekrar üretime başlamak konusunda gayretlerimiz devam edecektir.

 

Bölge halkımıza hizmet etmek tüketicilerimizi çalışanlarımızı ve tedarikçilerimizi memnun etmek arzusu ile bizlerin ve mesai arkadaşlarımızın sonsuz gayret ve çalışmaları, devlet büyüklerimizin destekleri ile olumlu sonuçlar alınana kadar devam edecektir.”

 

Açıklamada, önümüzdeki dönemde de bu mutlu gelişim ve oluşumlardan halkın mutlaka haberdar edileceği bildirildi.

Bu Tavuklar Ağaçta Yaşıyor!..

$
0
0

Adana’da bir köyde kümes hayvanı olan tavukların güneşin batmasıyla birlikte ağaca tüneyip uyuması şaşırtıyor.

 

Merkez Sarıçam ilçesindeki köyde Burhan Güllü isimli çiftçiye ait onlarca tavuk, her gün havanın kararmasıyla birlikte kümes yerine çiftliğin bahçesindeki ağaca çıkıp tünüyor.

 

Güllü, yaklaşık on yıl önce tavuklarının kümes yerine ağaca çıkıp uyumaya başladığını belirterek şunları söyledi: “Beslemek için aldığımız tavuklar, kümes yerine bir süre sonra ağaca çıkıp gecelemeye  başladı. Yumurtadan çıkan her yavru da büyüyünce diğerleri gibi onlarda ağaca çıkıp gecelemeye  başladı.

 

Tavuklar, yaklaşık on yıldan beri akşam ağaca çıkıp, sabah ezanı okunana kadar orada kalırlar. Tavukların köydeki köpek ve tilki gibi hayvanlara yem olmamak için ağaca çıkıp uyuduğunu düşünüyorum. Daha önce sabahları kalktığımızda bazı tavukları ya yerinde bulamıyorduk, ya da parçalanmış olarak buluyorduk. Sanırım onlar da güvenli olduğu için ağaca çıkıp uyuyor.”   Köyde, hava kararmaya başladığında tavuklar tek tek ağaca çıkarak yerlerini almaya başlıyor. Ağacın dallarında kendilerine yer bulmaya çalışan yaklaşık otuz kadar tavuk, ilginç görüntüler de oluşturuyor.

 

Keskinoğlu Kesim Kapasitesini Yüzde 30 Arttırdı

$
0
0

Keskinoğlu’ndan 18 milyon lira yatırım

 

Bugüne kadar saatte 6 bin adet kesim kapasitesine sahip Keskinoğılu,yeni tesisle birlikte firmanın yıllık kesim kapasitesi yüzde 30 artarak 170 bin tona çıktı.

 

Keskinoğlu, yıllık 40 bin ton üretim kapasiteli yeni kesimhanesiyle 200 kişiye istihdam sağlarken, ihracatını yüzde 30 artırarak 110 milyon dolara ulaştırmayı, iç pazardaki payını da yüzde 9’dan yüzde 12’ye yükseltmeyi hedefliyor.

 

Saatte 6 bin adet kesim kapasitesine sahip yeni tesisle birlikte firmanın yıllık kesim kapasitesi yüzde 30 artarak 170 bin tona çıktı. İleri teknolojiye sahip modern makineler ile donatılan tesisteki kesim sürecinin ilk aşamasında ise elle kesim yöntemi uygulanıyor.

 

Keskinoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı Keskin Keskinoğlu, “Şu anda 75 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz ve ihracat yaptığımız ülkelerdeki pazar payımız her geçen gün artıyor. Bu amaçla, gelen talepleri karşılamak için bu yılın başında 18 milyon TL yatırımla kurduğumuz yeni tesisimizi faaliyete aldık. Tam kapasite olarak üretim yapan bu son kesimhane ile birlikte yıllık kesim kapasitemiz ise 130 bin tondan 170 bin tona yükseldi.” dedi.

 

Hiçbir Bakkala ‘Yumurta Cezası’ Kesilmedi

$
0
0

Yumurta satışının sadece soğuk hava deposu olan yerlerde yapılabilmesine yönelik AB uyum yasalarının devreye girdiği 1 Ocak’tan bu yana Türkiye’de hiçbir bakkala ceza kesilmedi.

 

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, AB uyum yasaları kapsamında yumurtanın sadece soğuk hava deposu olan yerlerde satılabilmesine ilişkin düzenlemenin bu yıl başında yürürlüğe girdiğini ifade etti.

 

Türkiye genelindeki bakkal esnafının bu sürece çok başarılı şekilde uyum sağladığını dile getiren Palandöken, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte de bu durumun, esnaf açısından olumsuz bir durum oluşturmayacağını belirttiğini anımsattı.

 

Türkiye’de bütün bakkallarda buzdolabı, yumurta toptancılarında ise soğuk hava deposu bulunduğunu kaydeden Palandöken, vatandaşların bakkallardan gönül rahatlığıyla yumurta satın aldıklarını söyledi.

 

Palandöken, “Bakkallarımızın yumurta satışı konusunda hiçbir sıkıntı yok. ‘Bu düzenlemeyle bakkalların yumurta satışı bitiyor’ denilmişti. Ancak soğuk zincirde bir sorun oluşmadı.

 

Vatandaşlarımızın yumurta ihtiyacı bakkallar tarafından gideriliyor. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği günden bu yana hiçbir esnafa ceza kesilmedi. Her şey gıda kodeksine uygun yapılıyor” ifadelerini kullandı.

 

Hijyene uyum, satışı artırdı

 

Palandöken, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve bazı üniversiteler işbirliğinde, esnafa, yumurta ve et gibi gıda maddelerinin saklanması ve satışa sunulması konusunda hijyen eğitimi verdiklerini anlattı.

 

Bu eğitimlerin vatandaşın bakkallara olan güvenini artırdığını belirten Palandöken, esnafın hijyen şartlarına uygun hareket etmesinin de satışları yükseltiğini bildirdi. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği yaklaşık 1,5 ay içerisinde birkaç inceleme işlemi dışında bakkal esnafı açısından olumsuzluk yaşanmadığına dikkati çeken Palandöken, “AB’ye uyum yasaları kapsamında bakkalların yumurta satışı yüzde 100′e yakın başarılı oldu” diye konuştu. Palandöken, esnafın, vatandaşın düşüncelerine çok önem verdiğine de işaret etti.

 

Türk Gıda Kodeksi Yumurta ve Yumurta Ürünleri Tebliği’ne göre, yumurtanın, 28 gün içinde tüketilmesi ve artı 5-12 derece sıcaklıkta saklanması gerekiyor.

AA

 


Ekonomik ve Sağlıklı Broiler Piliç Eti

$
0
0

Ekonomik ve Sağlıklı Broiler Piliç Eti

 

Prof. Dr. F. Tahir Aksoy

ftaksoy@yahoo.com           

 

Besleyici, sağlıklı, lezzetli ve ekonomik özellikleri ile broiler piliç eti bugün mutfaklarımızda haklı olduğu yeri bulmuştur.  Piliç etinin pişirilmesi diğer etlere bakarak çok daha kolaydır. Becerikli ev hanımlarımız sayesinde piliç eti ile mutfaklarımızda çok lezzetli yemekler hazırlanmaktadır. Günümüzde artık tüm marketlerde piliç eti pişirmeye hazır olarak bütün ve parça şekillerde ve uygun fiyatlarla satılmaktadır. Ülkemizde broiler piliç eti üretiminin gelişmesi ile sağlanan yararlar saymakla bitmez. 

 

Piliç eti üretiminin kümesten başlayıp sofraya konulana kadar geçen süredeki aşamaları artık üniversitelerimizdeki çeşitli birimlerde tüm incelikleri ile ders konusu olarak anlatılmaktadır.  

 

Ülkemizde 25 kadar entegre broiler üretimi yapan büyük işletme bulunmaktadır.  Bu işletmeler çevrelerinde bulunan üreticilere broiler civcivleri ve broiler yemini temin etmekte ve büyümüş broiler piliçlerin kesimini ve pazarlamasını yapmaktadır.  Ayrıca hayvanların bakımı ve sağlık koruma konularında çiftçi eğitimi yapmaktadırlar. Piliç eti sağlık kurallarına uygun olarak üretilmiş olmalıdır. Ülkemizde son yıllarda tavukçuluk endüstrisinde çok büyük ve hızlı gelişimler olmuştur.

 

Bu arada sürdürülen bu çalışmalara karşı kimi çok haksız saldırılar da yapılmaktadır. Özellikle bir tıp hocasının da son günlerde kendi meslek dalı ve çalışma konuları ile hiç ilgisi olmayan bu konularda yanıltıcı fikirler yürütmesi en azından bir hafiflik olarak değerlendirilmelidir. Bu davranışlara karşı ‘’meyveli ağaca taş atan çok olur’’ deyip susulabilir.  Ancak ortaya atılan ve bilimsel hiçbir desteği bulunmayan bazı görüşlerin zamanla tavuk ürünlerine karşı halk arasında bazı şüphelerin oluşmasına yol açtığı da bir gerçektir. O nedenle bu yazıda bazı hususlara bilimsel yollardan ve anlaşılır şekilde açıklık getirmek istiyorum.

 

BROİLER PİLİÇLER NEDEN ÇOK HIZLI BÜYÜRLER

 

Broiler piliçlerin çok hızlı büyüyor olması onların doğal yollardan geliştirilmiş olan genotipleri ile ilgilidir. İşin sırrı hayvan ıslahı yöntemlerindedir: Üstün verimli, birörnek, hibrit, ticari tavuk sürüleri günümüzde ticari tavukçuluğun vazgeçilemez canlı materyalidir. Piliç eti ve yumurta üretiminde kullanılan üstün verimli ticari sürüler, değişik düzeylerde doğal yollardan seçilmekte ve önceden denenip belirlenmiş bir plan ve program uyarınca doğal şekillerde melezlenip çoğaltılmaktadır.   Günümüzde üretilen ticari etçi veya yumurtacı piliç veya tavuk sürülerinin çok üstün verimli olması ve sürülerde birörnekliğin bulunması hayvan ıslahı konusunda geliştirilmiş olan doğal ıslah ve yetiştiricilik çalışmalarının bir sonucudur.

 

Bu konuya açıklık getirmek için  gen kaynakları, temel tavuk sürüleri, damızlık sürüler, hibrit, ticari tavuk sürüsü gibi tavuk yetiştiriciliği ile ilgili bazı terimleri hatırlamak yararlı olacaktır (bakınız tavuk yetiştiriciliği kitabı, F. T. Aksoy 3. Baskı 1999). Burada sözü edilen uygulamalar hep doğal yollardan yapılır. Asla bir hormon, antibiyotik ve benzeri kimyasal madde kullanılmaz.

 

BROİLER PİLİÇ ETİ NEDEN GEVREKTİR?

 

Broiler piliç eti gevrek bir ettir bu özellik onun doğal yapısı ile ilgilidir ve çok sevilen bir özelliğidir.  Bu özelliğin izah edilmesi için symmorphosis (yapısal uyum)   ve phenotypic plasticity (fenotipik esneklik) bilimsel terimlerinden yararlanılabilir.  Symmorphosis terimi doğadaki tüm hayvanların vücut yapıları ve değişik organları ve onların işlevleri (çalışması) arasındaki uyumluluğu ifade eder. ‘’Fenotipik esneklik’’ ise bir organizmanın dış görünümünü (fenotipik yapısını) çevresel etkiler yüzünden başkalaştırması anlamındadır.  Canlı organizmaların yapıları, faaliyetlerini sürdürmede kaynakları en ekonomik şekillerde kullanmaları için uyumlu olmalıdır.  Hızlı büyüme genlerini taşıyan bir canlının dokularındaki hücreler, hücreler içindeki mitokondri sayıları, doku hücrelerindeki sayılar, kaslar, organlar, kan damarları doğal değişime uğramıştır. Bu değişim tamamen doğal ve sağlıklı bir değişimdir.   Bu değişimler piliç etinin daha gevrek olmasını sağlar ve organizmanın daha sağlıklı olması ve yaşamsal işlevlerini gereği gibi yapması için gereklidir. 

 

 

BROİLER PİLİÇLERE HORMON VE ANTİBİYOTİK VERİLMEKTE MİDİR?

 

Modern tavukçulukta asla hormon kullanılmaz. On binlerce tavuğa kas içi hormon vermek pratik olarak mümkün değildir. Zorluklarla uygulansa dahi ekonomik bir uygulama olmaz. 

 

Hastalanan tavuk sürülerine tedavi amaçlı antibiyotik verilebilir. Ancak Veteriner Hekim kontrolünde verilen antibiyotiğin kullanımında hayvanın vücudundan atılım süresi hesaplanır ve antibiyotikli et ve yumurtanın insanlara tarafından kullanılması önlenmiş olur.

 

BROİLER PİLİÇ ETİ ÇOK SAĞLIKLI BİR ETTİR.

 

 Özellikle yağ oranının azlığı nedeni ile yaşlıların, diyet yapan insanların ve çocukların beslenmesi için ideal bir besin maddesidir.

 

Not: Bu makale ile ilgili kaynaklar listesi yazarından istenebilir.

2012 yılında Türkiye’de 1,7 Milyon Ton Piliç Eti Üretimi Gerçekleşti.

$
0
0

Türkiye en çok piliç eti üreten ülkeler arasında ise 9. sırada..

 

Şenpiliç Yönetim Kurulu Başkanı İpek Üstündağ, 2012 yılında Türkiye’de 1,7 milyon ton piliç eti üretimi gerçekleştiğini belirterek, ”Bununla en çok piliç eti üreten ülkeler arasında 9. sıradayız. 2025 yılında ise sektörün 3 milyon tondan biraz daha fazla piliç eti üreteceğini öngörüyoruz” dedi.

 

İpek Üstündağ, Şenpiliç’in kuruluşunun 35. yıl dönümü sebebiyle düzenlenen toplantıda, Türkiye’deki piliç sektörünün görünümü ve şirket faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

 

Dünya nüfusunun 2050 yılında 9 milyara ulaşacağının ve yüzde 33 daha fazla gıda üretimine ihtiyaç olacağının tahmin edildiğini aktaran Üstündağ, proteinlerin insan beslenmesinde önemli bir yeri olduğunu, Türkiye’de ailelerin yüzde 98′inin evine piliç eti girdiğini ve haftada iki kez piliç eti tüketildiğinin bilgisini verdi.

 

Türkiye’de sektörün gelişimine paralel olarak 10 sene içinde kişi başı piliç eti tüketiminin 11 kilogramdan 19 kilograma yükseldiğini kaydeden Üstündağ, ”Türkiye’de 1990-2012 yılları arasında piliç eti üretimi 10 kat artmış vaziyette. Bu büyüme önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Türkiye’de sektörün dünyaya göre daha hızlı büyüyeceğini öngörüyoruz. 2007-2011 yılları arasında dünyada piliç eti üretimi yüzde 15 artarken, Türkiye’de yüzde 54 arttı. 2012 yılında Türkiyede 1,7 milyon ton piliç eti üretimi gerekleşti. Bununla en çok piliç eti üreten ülkeler arasında 9. sıradayız. 2025 yılında ise sektörün 3 milyon tondan biraz daha fazla piliç eti üreteceğini öngörüyoruz” diye konuştu.

 

Türkiye’nin piliç eti ihracatının da 2012 yılında yüzde 40 arttığını ve 570 milyon dolara ulaştığını belirten Üstündağ, bu ihracatın şu anda yakın coğrafyadaki Irak, İran, Libya ve Türki Cumhuriyetlere yapıldığını, ama gelecek yıllarda Afrika ve Arap ülkeleri ile Avrupa Birliği’ne de ihracat olacağını ve 5 yıl içinde Türkiye piliç eti sektörünün 1,5 milyar dolarlık bir ihracat rakamına ulaşmasını öngördüklerini ifade etti.

 

Üstündağ, Türkiye’de tavukçuluk sektörü modern anlamda 1980′lerde gelişmeye başlamasının Avrupa’ya göre geç kalmış olsa da Türkiye’deki tesislerin Avrupa’daki eşdeğerlerine göre daha modern ve ileri teknolojiye sahip olmalarının avantajı sağladığını söyledi.

 

-Şenpiliç, cirosunu 10 yılda 33 kat artırdı-

 

Şenpiliç’in Türkiye’nin 100 büyük sanayi kuruluşu arasında yer aldığını ve son 10 yılda cirosunu 33 kat arttırdığına dikkati çeken Üstündağ, bunun tamamen öz sermaye ile gerçekleştirilmiş bir büyüme olduğunu kaydetti.

 

Yılda 210 bin ton olan kapasitelerini, 60 milyon liralık bir yatırımla 2014 yılında açılacak ve ikinci kesimhaneleri olacak Ali Fuat Paşa fabrikasıyla 320 bin tona çıkaracaklarını belirten Üstündağ, toplam 7 bin kişiye direkt istihdam sağladıklarını söyledi.

 

2012 yılında 33 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını, bunu 5 yıl içinde 150 milyon dolara çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Üstündağ, ”Kalite Derneği’nin yaptığı Müşteri Memnuniyeti anketine göre piliç eti ve et ürünlerinde müşteri memnuniyeti sıralamasında birinciyiz. Üretimin ilk adımından ürünün raflara ulaşmasına kadar kalite ve gıda güvenliğini titizlikle uyguluyoruz. Üretimimizin her aşaması ileri teknolojiyle kayıt altına alınıyor. Söğütlü kesimhanemiz Avrupa Birliği ön ihracat izni almış Türkiye’deki sayılı kesimhanelerden biridir” diye konuştu.

 

Sosyal sorumluluk konusunda önem verdiklerini dile getiren Üstündağ, ”Sakarya’da bulunan Şenpiliç Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, bölgesinin en büyük ve altyapısı en teknolojik donanımlı meslek lisesidir. Burada gıda sektörü için kalifiye teknik elemanlar yetişmektedir. Bunun yanı sıra istihdam garantili kurslar düzenliyoruz. Buradan en son 198 kişi mezun olarak işlerine yerleşti” ifadelerini kullandı.

 

Üstündağ, kullanılan yemler sebebiyle piliç etinin bazı hastalıklara sebebiyet verdiğine ilişkin bir soru üzerine, ”Bunların bilimsel dayanağı bulunmuyor. Piliç etinin kanser yaptığına dair bilimsel veriye rastlamadım” dedi.

 

Üstündağ bir soru üzerine, büyüme planları arasında bir şirket satın alınması olmadığını söyledi.

 

-”Devletin ihracat hariç hiçbir desteği yok”-

 

Şenpiliç Kurucusu ve Onursal Başkanı Haşim Gürdamar da 1980′den bugüne beyaz et sanayinde büyük bir değişim olduğunu belirterek, ”Tavukçuluk sanayinin Türkiye’de bugünlere gelmesinin baş sebebi devletin yönlendirmesidir. Devlet kredi ve teşvik vermiştir. 1980′li yıllarda yem faturasını Ziraat Bankası’na götürür, yüzde 25 parayı geri alırdık. Böyle bir teşvikle bu sektör büyüdü. Ama bugün devletin ihracat hariç hiçbir desteği yok ve sektör kendi ayakları üzerinde duruyor” diye konuştu.

 

Sadece Türkiye içindeki şirketlerle değil dünyadaki şirketlerle de rekabet ettiklerine işaret eden Gürdamar, ”Bunu için hem kaliteli üretmeliyiz hem de maliyetlerimiz düşük olmalı” dedi.

 

Gürdamar, bir soru üzerine, Sakarya’da yeni bir okul yapma konusunda araştırmalarının devam ettiğini kaydetti.

 

 

 

Keskinoğlu’na EBRD’den 30 Milyon Dolar Kredi

$
0
0

EBRD Türkiye Direktörü Mike Davey: “Tarımsal ticaretin Türkiye’de en fazla istikbal vadeden sektörlerden biri olduğuna, büyüme ve daha etkin bir hale gelme potansiyeline sahip bulunduğuna inanıyoruz.”

 

İflas haberleriyle üzülen kümes hayvancılığı sektörüne Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) moral geldi.  Şeker Piliç’in geçtiğimiz hafta iflas masasına yaptığı başvuru sektörde yankılanmış ancak şirket dün iflas ertelemesi istemişti. EBRD yumurta ve kümes hayvanı üreticisi Keskinoğlu’na 30 milyon dolar kredi verecek.   EBRD’den yapılan açıklamaya göre firma krediyi Manisa’da yeni üretim tesisi ve depo kurmada kullanacak.

 

Kredi sözleşmesinin EBRD’nin Türkiye’de gıda sektöründe imzaladığı ilk sözleşme olduğu belirtildi. Bankanın, sektörünün Türkiye’de en büyük büyüme potansiyeline sahip sektörlerden biri olduğuna inandığı belirtilen açıklamada, Keskinoğlu’nun Türk kümes hayvancılığı sektöründe en hızla büyüyen firmalardan biri olduğu ve hala bir aile mülkiyetinde bulunduğu belirtildi.

 

Açıklamada şöyle denildi: “Türkiye giderek artan bir şekilde kümes hayvancılığı ve yumurta sektöründe önemli bir bölgesel ihracatçı haline gelirken Keskinoğlu da üretimini genişletme açısından iyi bir konumda bulunuyor. Kredi firmanın yumurta üretimindeki kapasite artışıyla yeni nesil birimlere yatırımına destek sağlayacak. Firmanın yatırımları yeni bir soğuk depolama tesisini, yeni yumurta ve yetiştirme tesislerini, bir gübre kurutma tesisini kapsayacak. Genişleme programı şirketin yumurta ve kümes hayvanı üretimini artırmasına katkıda bulunacak. EBRD ve Keskinoğlu aynı zamanda Türk kümes hayvancılığı endüstrisinde AB-uyumlu ‘hayvan refahı sağlanmış’ üretim tekniklerini teşvik etme konusunda birlikte çalışmayı da planlıyor.”

 

Türkiye’de tarımsal ticaretin geleceği parlak   EBRD Türkiye Direktörü Mike Davey de sözleşmeye ilişkin açıklamasında, kredi sözleşmesinin Keskinoğlu’nun uluslararası bir kuruluşla yaptığı ilk anlaşma olduğunu belirtti.

 

Davey, “EBRD, tarımsal ticaretin Türkiye’de en fazla istikbal vadeden sektörlerden biri olduğuna, büyüme ve daha etkin bir hale gelme potansiyeline sahip bulunduğuna inanıyor. Daha iyi bir finansman erişimi ve daha fazla yatırım son derece önemli bulunuyor. Anlaşmanın diğer yatırımcılara da yol göstereceğini umuyoruz” dedi.

 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye’deki çalışmalarına başladığı 2008 yılında buyana 76 projeye 2.5 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yaptı.

Gıda İle İlgili Bilgi Kirliliğinin Kaldırılması İçin Çağrı Yapıldı

$
0
0

Son günlerde çeşitli yayın organlarında tartışılan gıda olumsuzlukları ile ilgili konuların uzmanları ile gündeme gelmesi için çağrılar yapılmaya başladı.

 

Uzman olarak bilgilerine başvuralan kişilerin aynı konuları dile getirerek tüketicileri yanlış yönlendirdikleri iddia edilerek, veteriner hekimlerin meslek örgütlerinden gelen bilimsel açıklamaların yeterince ülke gündemine gelmediği iddia edildi.

 

Bu konu ile ilgili olarak bir çağrı yapan veteriner hekim Gökhan Şimşek;

 

“Değerli meslektaşlarım,

Tavuk etlerinin sağlıklı olup olmadığıyla ilgili ilgisiz kesimlerden gelen açıklamaların uzunca bir süredir medyada gündeme gelip durduğunu izliyoruz.   Buna karşın veteriner hekimlerin mesleki örgutlerinden gelen açıklamaların yeterince ülke gündemine gelmediğini üzülerek gördük.   Oysa ki bu konuyla ilgili ülke politikasını bu meslek örgütlerinin görüşlerince belirlenmesi gerekir.   Böyle bir ortamda bir çok veteriner hekiminde tavuk etleriyle ilgili kafa karışıklığının yaşadığınıda ekleyebiliriz. Bu durum konuyla ilgili mesleki deglerasyona ihtiyaç olduğunu gösteriyor.   Mevcut yapılara bakıldığında bu konuyla ilgili bir deglarasyonun Veteriner Hekimler Derneği, TVHB, İzmir VHO’sinin ve VHSD öncülüğünde bir an organize edilmesiyle tavuk etleriyle ilgili bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması sağlanabilecektir. Özellikle az sayıdaki medyatik meslektaşlarımızıinda sürece dahil edilmesi önemlidir.

 Bu çalışmaların gündeme gelebilecek benzer konularda da hızlı ve doyurucu bilgilerle kamuoyuna paylaşılması sağlanarak özellikle birincil aşama üretim konularındaki örgütsel sessizliğimizin bir an önce ortadan kalkmasü sağlanmalıdır.  Tepkilerimizin düzeltici ( sonradan) değil proaktif( önceden, önleyici) olarak gündemin önünde olmasını bekliyoruz. ” dedi.

Tavukçulukta Bir Tarih ve İlk Sona Erdi

$
0
0

SERDAR KONURALP

(Fotograflar Çiftlik Dergisi Arşivi)

 

1965 yılından beri Türk kanatlı sektörünün temel taşlarından biri olan “Şölen Piliç” Üretim ve satış çalışmalarını sona erdirerek bundan böyle sadece ihracat ve inşaat alanlarında boy göstereceğini açıkladı.

 

PİLİÇ ETİNİ ÜLKEYE SEVDİREN “ŞÖLEN”

 

Bir döneme damgasını vuran Aksaray’da çevirme piliç yeme furyası, tavukçulukta beyaz et sektörünün tüketiminde milat olarak Kabul edilir.

 

Piliç çevirme Almanya’da Wienerwald’de yenir..

 

O yıllardan itibaren Wienerwald restaurantları, piliç çevirme işinde o kadar büyük isim yaptı ki,Almanya’ya giden tüm ziyaretçilerin uğrak yeri haline gelmişti.Bu restaurantlarda tavuk suyu çorba,piliç çevirme, kızarmış patates ve iki çeşit kızgın fritözlerde pişirilen mısır unlu ve sade tavuk parçaları müşteriler tarafından büyük rağbet görürdü.

 

Almanya’ya çalışmaya giden Fuat Dinçer bu restaurant’ın bir benzerini hayata geçirmek için Türkiye’ye dönmeye karar verir.Bu kararı verdikten sonra Türkiye’de bulunmayan piliç çevirme dolaplarından satın alarak ülkesine yeni bir alanda boy göstermek üzere geri gelir..

 

 

AKSARAY ŞENLENİYOR

 

 

Fuat Dinçer’in piliç çevirme dolaplarını satın alarak Türkiye’ye gelmesi 1963 yılına rastlar.Bu gelişinden sonra Fuat Dinçer açacağı dükkanın araştırmasını yapar ve İstanbul Aksaray semtinde karar verir.Bu kararı vermesi ve dükkanın açılışı 1964 yılının sonlarına rastlar.İşte “ŞÖLEN PİLİÇ” İstanbul halkı ile tanışır.

 

 

Fuat Dinçer’in Aksaray’da açtığı Şölen Piliç dükkanı hergün dolar taşar.Artık Şölen Piliç’in çevirme ve fritözde pişirilmiş tavuk parçaları ve kızartılmış patates müşteriler tarafından çok tutulur.Öyle ki,İstanbul’a gelen bir ziyaretçi özellikle piliç çevirme ve kızarmış patates’i  tatmak için Şölen Piliç’in yolunu tutar.

 

PİLİÇ BULMAK ZOR

 

Çevirme yapmak için özellikle 1250 gram gelen piliçler makineye takılmak için gramaj olarak uygundur.Bu gramajdaki piliçleri bulmakta o tarihlerde zordur.Fakat dinçer büyük çaba harcayarak bu gramajdaki piliçleri zorda olsa bulmaya özen gösterir.Piliçlerin temininde Tekirdağ Şarköy Mürefte’deki besicilerin rolü büyük olur.

 

KUNTERLER DEVREYE GİRİYOR

 

1965 yıllarında Aksaray semtinde oturan rahmetle andığımız Mustafa Kunter,tavukçuluk yapmaya karar verir ve çalışmalarını hızlandırır.

 

1965 yılında İstanbul Büyük Çekmece Çatalca yolu üzerinde bulunan Kunter ailesi tarafından kurulan tavuk üretim çiftliğinde Halkalı Ziraat Mektebi’nden alınan 1000 adet civciv ile Mustafa Kunter ve oğlu Demir Kunter, etlik piliç eti yetiştirmeye başlarlar.Daha sonra Güneşli’de kurulu, Koçman çiftliğinden alınan et ırkı civcivler Yenibosna’daki devlet yem sanayiden temin edilen yemlerle beslenerek Tophane’deki canlı tavuk borsasında piyasaya sunulur.Babası ile birlikte Çatalca’ki kümese büyük emek veren Demir Kunter, sırtında yem çuvallarını taşıyarak bu günkü Şölen Piliç’in temellerini attılar.

 

Soldaki resimde:Sağdan itibaren: Muzaffer Şener(Albay),Kemal Özbayrak,Naci Şener,Demir Kunter,Senayi Gökçe,Süreyya Astarcı(Mudurnu Tavukçuluk-Bıyıklı),Eliyezer Menda(Yupi Tavukçuluk),Sabahattin Moralıoğlu /Düzce,Nuh Naci Durmuşlar,Muzaffer Turhan

 

İzmir’deki Yupi ve İstanbul Kurtköy’de Tok Tavuk, Samandıra’da da Pak Tavuk. Türkiye’de ilk et ırkı broiler civciv üreten tesislerdi. Topkapı’da Koçman ailesi ve İsraillerin ortak kurduğu ABIC (daha sonraki ismi Topkapı Yem Sanayi) et ırkı civcivler için ilk yem üreten firmalar oldu. 1970 yılına geldiğinde Bolu yöresindeki orman köylülerini kalkındırmak ve ormanların kesilmesini önlemek için ORKÖY projesi başlatıldı. proje çerçevesinde köylüye civciv ve yem dağıtılarak broiler piliç üretimine geçildi. Demir Kunter Koçman çiftliğinden aldığı civcivler ile devlet yem sanayinden temin ettiği yemleri Bolu-Düzce Yığılca bölgesindeki sözleşmeli yetiştiricilere dağıtarak o bölgedeki etlik piliç üretiminin temellerini atanlardan biri olmuştur.

 

Bu arada Baba,oğul Kunter’ler Aksaray’da bulunan Şölen Piliç’in de tedarikçisi olurlar.

 

1970 yılına geldiğinde Bolu yöresindeki orman köylülerini kalkındırmak ve ormanların kesilmesini önlemek için ORKÖY projesi başlatıldı. Bu proje çerçevesinde köylüye civciv ve yem dağıtılarak broiler piliç üretimine geçildi. Demir Kunter Koçman çiftliğinden aldığı civcivler ile devlet yem sanayinden temin ettiği yemleri Bolu-Düzce Yığılca bölgesindeki sözleşmeli yetiştiricilere dağıtarak o bölgedeki etlik piliç üretiminin temellerini atanlardan biri olmuştur.

 

Resim:1974 yılında evlenen Demir Kunter’in yanında Türk Tavukçuluk sektörünün duayenlerinden Hanri Benazus,Jack Rozanes,Süreyya Astarcı,Muzaffer Şener ve diğerleri yer aldı.

 

PİLİÇ ÇEVİRME İLE ALINAN GEMİ

 

İstanbul Aksaray semtinde Şölen Piliç ile büyük isim yapan Fuat Dinçer kazandığı paralarla bir gemi satın alarak nakliye işine girer.  Bu sıralarda piliç fiatları üretimden sonra 3 kat bir fiatla alıcı buluyordu.Şahit olduğunuz gibi piliç satarak 1978 yılında bir gemi alınabiliyordu.

 

ŞÖLEN PİLİÇ EL DEĞİŞTİRİYOR

 

Fuat Dinçer’in büyük emeklerle kurduğu ve bir efsane halini alan Şölen Piliç Kunter ailesi tarafından 4 milyon liraya,bir milyonu peşin verilerek satın alınıyor.Geri kalan 3 milyon lira ise, Şölen Piliç dükkan kazancı ile ödeniyor.

 

1978 yılında Demir Kunter 1965 ten beri pilicini verdiği Şölen Piliç Restorantı satın alıyor.Böylece hem pilici yetiştiren, kesip satan ve de kendi Restorantında pişirip satan bir işletme oluşuyor.1965-1985 yılları arasında piliç çevirme sadece Aksaray civarında vardı.O tarihlerde İstanbul Üniversitesinde okuyan herkes okul çıkışı Şölen Piliçte kızarmış pilici zevkle yemişlerdir.

 

O zamana kadar Kunter tavukçuluk markası ile piliç yetiştiren Demir Kunter, Şölen Piliç markasını kullanmaya başlıyor ve Anonim Şirketi haline geliyor. Şölen Piliç Gıda Sanayi A.Ş tüm hisseleri Kunter ailesine ait bir aile şirketidir.

 

ŞÖLEN PİLİÇ BİNASI DA SATIN ALINIYOR

 

1983 yılında Şölen Piliç’in İstanbul Aksaray semtindeki binası Kunter ailesi tarafından 5 milyon liraya satın alınarak sermayeye katılıyor.

 

Bolu ve Bandırma yöresinde entegre tavukçuluğun çok gelişmesi ile çiftlikleri Trakya bölgesinde olan Şölen Piliç üretimi bırakıp Entegre Piliç Üretim tesislerinden piliç temin ederek satmaya başlıyor.

 

 

1965 Yılından beri tavukçuluk yapan ŞÖLEN PİLİÇ üretimi bıraktı. Fakat tavukçuluğu bırakmadı. Demir Kunter İstanbul İSTOÇ’ta  bulunan satış ve parçalama işyerini boşaltarak yumurta I,piliç ihracatı ve inşaat yapmak üzere işyerini Avcılar’a taşıdı.Demir Kunter’e yeni çalışmalarında başarılar dileriz.

 

 (Kaynak:www.ciftlikdergisi.com.tr)

 

 

Viewing all 1002 articles
Browse latest View live